16 Ekim 2014 Perşembe

Gri Gökyüzünü Anımsatan Dokunuşlar




Kime ne anlatmaya çalışsam her ortamda yanlış anlaşılan adam oldum. Ya anlamak istemediler ya da kulp buldular. Ya kendilerine benzetmek istediler ya da yönetmek istediler. Kime değer versem, kim için çabalasam beni kullandığını, onun emrinde olduğumu sandı. İnsanlık çok yanıldı. Ya kapasiteleri yetmedi insanlığa ya da insanlıktan çok uzaktılar.




- Bazen öyle bir an geliyor ki çok özlüyorsun. Kokusunu, gülüşünü, bakışını, masumiyetini her şeyini özlüyosun. Sol yanın bir garip oluyor. Seni sensizliği ile imtihan etmesine anlamlar yüklemeye çalışıyorsun. Bu duyguyu ne zaman yaşayacağın hiç belli olmuyor, bazen bilmediğin bir mahallenin kaldırımda yürürken önünde giden kızın parfüm kokusu uyandırıyor bu duyguyu, bazen de gecenin bilmem kaçında bir müzik eşlik ediyor duygularına. Ona gitmek istiyosun, koşarak hemde. Ama o başkaları ile mutlu oluyor, gidemiyosun. Bazen kalkıyosun duygularını paylaşmak için dert ortağı arıyosun, bulamıyosun. Bulsan ne olacak ki? Duygularını dindirecek mi? Biliyosun işte, seziyosun hiçbir şeyin seni iyileştiremeyeceğini...



Aşk, bizim için gökkuşağıydı; Sanırım renk körü olduk...


Her insanın benliğini taşıyan bir cümle vardır. Lakin ya öznesi eksiktir ya da yüklemi yoktur.

Çağlayan Boztepe

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,

21 Şubat 2014 Cuma

Kalemimden Sözler

     Öncelikle herkese mutlu günler dilerim. Uzun zamandır buraya blog yayını yapmıyordum lâkin yayın yapmama rağmen günde min 29 ziyaretci olması beni mutlu etti, bütün gönül dostlarıma teşekkür ederim. Bu süreç içerisinde kısa sözler yazdım, sosyal medyada bazılarını paylaştım ve görüyorum ki paylaştıklarım çoğalmış, diğer sitelerde de yayımlanmış. Bu beni gerçekten sevindirdi, paylaşan, bana özel mesaj gönderip sözleri sevdiğini söyleyen veyahut eleştiren bütün dostlarıma tekrar teşekkür ederim. Kalemimden yazdığım o sözler;



-Asıl sorun neydi biliyomusun? Ben ölümü cebimde taşırken sen benden ölümsüz olmamı istedin.


-Sen beni çok yanlış anlamışsın be sevdiğim... Ben sana giderken "kendine iyi bak" demiştim, "başkalarına iyi bak" dememiştim. 


-Daha benim sana söylecek çok cümlelerim var. O cümlelerimi kefenleyip satırlarıma gömmemi isteme benden... 


-Her insan fark etmemeli, gittikten sonra bilinen kıymeti.


-Can sıkıntısı değildir bu, bu bir zamanlar terk edilmişliğin verdiği yalnızlık hissidir.


-Bazen sadece hıçkıra hıçkıra ona gitme demek istersin ama sadece istersin.


-Ben tek bir mesajına hasret kaldığım kızı anarken, başkaları anında mesaj atmıyor diye annesini anıyorlar.


-Sanma kendini saltanat kurdun, sanma beni kukla oldum. Öyle bir giderim ki; ferman olur.


-Her bakışıyla ölümü hissettiriyordu bana, korkuyordum onu tek bırakmaktan. Nerden bilebilirdim ki yaşarken, ölümü tattıracağını. 


-Konuşmak için uyumadığım insan ‘yatıyorum iyi geceler’ deyince nasıl bozulmuştum ama. İyi bozulmuştum aslında. Düşününce daha iyi bozulmuştum. Ben yavaş yavaş bozuluyorum galiba :)


-Benim yaşadığım hayatı, başkaları rüyalarında kabus olarak görüp etkileniyorlar. Oysa ben o kabusun tam içindeyim sadece fark eden yok.


-Kavgalar özür dileyince değil, özleyince geçer.


-Ben aslında sadece sev istemiştim. Sen ise sadece gitmeyi istemiştin. Bu kadardık işte biz, ben alınan nefesi isterken sen verilen nefes olmak istedin.


-Gözlerin diyorum ;Sandığım kadarda güzel değilmiş , Başkasına baktığın zaman anladım.


-Bana yapamazsın dedikleri ne varsa; Haddinden fazlasıyla yaptım, hiç çekinmeden! 


-Biliyormusun ey sevgili, insanların şarkılara neden "parça" dediklerini? Ben biliyorum, insanların eksik yanlarını tamamladığı için şarkılara "parça" diyorlar ve ben seni o parçalar ile tamamlayamıyorum.

Çağlayan Boztepe

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,

6 Aralık 2013 Cuma

Hayallerini Yarına Erteleyenlere İthafen


Gözleri yalan söylerken hiç gördünüz mü, sadece sözler mi yalan söylüyor sanıyorsunuz?
Peki, size kalp dahi yalan söyler desem? Yok artık diye serzenişlerinizi duyar gibiyim.
Egonuzu sarsmak istemem ama şahit oldum buna bir defa.
O zaman o kalbi yalan söyleyenlerin, dilleri kalplerine ihanet etmiş olmuyor mu?
Kalbimin tam içindesin derken kalbine bile bizleri koymayanlara şahit olmadınız mı? 
Aşkı, sefayı bırakın şimdi, kaç kişi cefa için sevmedi ki? Adına platonik denilen bu cefalı aşkı kaç kişi yaşamadı ki?
Boş yere o beyinlerinizi yormayın, yoranlara deli yormayanlara cool dediler.
Peki o zaman kaç kişi cool olmak için karakterini sattı? Hadi şimdi biraz dürüst olun, içinizden kendinize söyleyin bunu yapmaya cesaretiniz olsun. Cool olmak için karakterinizi satmak istemediniz mi? 
Hayallerini yarına erteleyenlere sesleniyorum, hayaliniz sizi tamamlarken neden hayalleriniz bir aşk uğruna harcandı ki? 
Beyin lobileri sadece kızlar için çalışanlara bu sözlerim, yeni bir kıyafet aldığınız da neden ilk kızların dikkatini çekeceğini düşünüyorsunuz? Oysa önce kendinize saygınız olması gerektiğini unuttunuz mu?

Ya o karşılıksız aşk veya sevgi yok diye arada gezinen şahıslar, hiç aile sevgisini, arkadaş sevgisini ya da sizin karşılıksız platonik aşık olduğunuz sevgiyi tatmadınız mı?
Neden yalanlarımız hayalleri anlatırken, hayallerimiz yalanlarımızın esiri olsun ki?
Hayallerinizi gerçekleştiremeyecek kadar pasif konuma düşmenizi sağlayan çevreden kurtulmak varken niye daha fazla çevreye karışırız ki?

Sorularla sizleri sıkmaya mı başladım? Yoksa tam aksine çaresizliğinizi yüzünüze vurduğum için okumak zor mu geldi?

Bunları size yazan benim de sizden farkım yok aslında, tek farkım hayallerimi umutlarıma sattım. Hayallerim yok umutlarım var. 
Kaftan biçmeye gerek yok, özet olarak siz keşke ilerde ... olsam derken ben olabilirim diyorum.
Zekası ileri çalışanlar, beni köşeye sıkıştırmak için kaç umudunu gerçekleştirdin neydin ne oldun gibi sorularla gelmeyin bana, umutlarım düşlerimde eş orantılı.

Bugün sen, evet sen, kendini değiştiremeyecek kadar ve geliştiremeyecek kadar pasif ve bir o kadar da basit birimisin? Hayır diyeceğini tahmin ediyorum, hangi insan kötü eleştiriyi kaldırabilmiş ki...

Daha konuşmasını dahi bilmeyen, kendini anlatamayan, saygı nedir bilmeyen insanlar bile patavatsızlığı sayesinde, dobralığı sayesinde saygı duyulan birisi olmadı mı? Peki sen niye kendini kısıtlarsın, sen niye çevreyi düşünürsün? 

Ne kadar yazsam da, yirmi dokuz harfi sizler için bir araya getirsem de çok iyi biliyorum ki maximum bir saat sonra unutacaksınız. Ama en azından şunu unutmayın;
 milyonlarca insanlar arasından sizi sadece iki kişi benliğinizle kabul eder. Birincisi siz yani kendiniz diğeri ise ailenizdir. Diğerlerine ne yapsanızda yararlanamazsınız. Boşa kürek çekip hayallerinizi kağıttan gemiler ile yapmayın... Kağıttan gemilerinizin batışını izlerken sol yanınıza söz dinletemezsiniz..

Çağlayan Boztepe

Etiketler: , , , , , , , , , , ,