6 Aralık 2013 Cuma

Hayallerini Yarına Erteleyenlere İthafen


Gözleri yalan söylerken hiç gördünüz mü, sadece sözler mi yalan söylüyor sanıyorsunuz?
Peki, size kalp dahi yalan söyler desem? Yok artık diye serzenişlerinizi duyar gibiyim.
Egonuzu sarsmak istemem ama şahit oldum buna bir defa.
O zaman o kalbi yalan söyleyenlerin, dilleri kalplerine ihanet etmiş olmuyor mu?
Kalbimin tam içindesin derken kalbine bile bizleri koymayanlara şahit olmadınız mı? 
Aşkı, sefayı bırakın şimdi, kaç kişi cefa için sevmedi ki? Adına platonik denilen bu cefalı aşkı kaç kişi yaşamadı ki?
Boş yere o beyinlerinizi yormayın, yoranlara deli yormayanlara cool dediler.
Peki o zaman kaç kişi cool olmak için karakterini sattı? Hadi şimdi biraz dürüst olun, içinizden kendinize söyleyin bunu yapmaya cesaretiniz olsun. Cool olmak için karakterinizi satmak istemediniz mi? 
Hayallerini yarına erteleyenlere sesleniyorum, hayaliniz sizi tamamlarken neden hayalleriniz bir aşk uğruna harcandı ki? 
Beyin lobileri sadece kızlar için çalışanlara bu sözlerim, yeni bir kıyafet aldığınız da neden ilk kızların dikkatini çekeceğini düşünüyorsunuz? Oysa önce kendinize saygınız olması gerektiğini unuttunuz mu?

Ya o karşılıksız aşk veya sevgi yok diye arada gezinen şahıslar, hiç aile sevgisini, arkadaş sevgisini ya da sizin karşılıksız platonik aşık olduğunuz sevgiyi tatmadınız mı?
Neden yalanlarımız hayalleri anlatırken, hayallerimiz yalanlarımızın esiri olsun ki?
Hayallerinizi gerçekleştiremeyecek kadar pasif konuma düşmenizi sağlayan çevreden kurtulmak varken niye daha fazla çevreye karışırız ki?

Sorularla sizleri sıkmaya mı başladım? Yoksa tam aksine çaresizliğinizi yüzünüze vurduğum için okumak zor mu geldi?

Bunları size yazan benim de sizden farkım yok aslında, tek farkım hayallerimi umutlarıma sattım. Hayallerim yok umutlarım var. 
Kaftan biçmeye gerek yok, özet olarak siz keşke ilerde ... olsam derken ben olabilirim diyorum.
Zekası ileri çalışanlar, beni köşeye sıkıştırmak için kaç umudunu gerçekleştirdin neydin ne oldun gibi sorularla gelmeyin bana, umutlarım düşlerimde eş orantılı.

Bugün sen, evet sen, kendini değiştiremeyecek kadar ve geliştiremeyecek kadar pasif ve bir o kadar da basit birimisin? Hayır diyeceğini tahmin ediyorum, hangi insan kötü eleştiriyi kaldırabilmiş ki...

Daha konuşmasını dahi bilmeyen, kendini anlatamayan, saygı nedir bilmeyen insanlar bile patavatsızlığı sayesinde, dobralığı sayesinde saygı duyulan birisi olmadı mı? Peki sen niye kendini kısıtlarsın, sen niye çevreyi düşünürsün? 

Ne kadar yazsam da, yirmi dokuz harfi sizler için bir araya getirsem de çok iyi biliyorum ki maximum bir saat sonra unutacaksınız. Ama en azından şunu unutmayın;
 milyonlarca insanlar arasından sizi sadece iki kişi benliğinizle kabul eder. Birincisi siz yani kendiniz diğeri ise ailenizdir. Diğerlerine ne yapsanızda yararlanamazsınız. Boşa kürek çekip hayallerinizi kağıttan gemiler ile yapmayın... Kağıttan gemilerinizin batışını izlerken sol yanınıza söz dinletemezsiniz..

Çağlayan Boztepe

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

24 Ekim 2012 Çarşamba

Unutacaksın


 


Önce onu unutacaksın
O hariç herşeyi unutacaksın 
Verdiği sözleri unutacaksın 
Yalnız başına ve çaresiz kalacaksın... 

Arkandan konuşanlar olacak 
Kimine göre deli 
Kimine göre ayyaş olacaksın 
Acı çeke çeke unutacaksın.. 

Çektiğin acıyı kimse bilmeyecek 
Onunla yaşadığın anıları hatırlayacaksın 
Kalbinde tarifsiz bir acı olacak 
Sen teselliyi alkolda bulacaksın.. 

Aklından hiç çıkmayacak 
Aylarca odana kapanacaksın 
En zoruda.. 
Uğruna öleceğin o kadın artık senin olmayacak! 

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , ,