16 Ekim 2014 Perşembe

Gri Gökyüzünü Anımsatan Dokunuşlar




Kime ne anlatmaya çalışsam her ortamda yanlış anlaşılan adam oldum. Ya anlamak istemediler ya da kulp buldular. Ya kendilerine benzetmek istediler ya da yönetmek istediler. Kime değer versem, kim için çabalasam beni kullandığını, onun emrinde olduğumu sandı. İnsanlık çok yanıldı. Ya kapasiteleri yetmedi insanlığa ya da insanlıktan çok uzaktılar.




- Bazen öyle bir an geliyor ki çok özlüyorsun. Kokusunu, gülüşünü, bakışını, masumiyetini her şeyini özlüyosun. Sol yanın bir garip oluyor. Seni sensizliği ile imtihan etmesine anlamlar yüklemeye çalışıyorsun. Bu duyguyu ne zaman yaşayacağın hiç belli olmuyor, bazen bilmediğin bir mahallenin kaldırımda yürürken önünde giden kızın parfüm kokusu uyandırıyor bu duyguyu, bazen de gecenin bilmem kaçında bir müzik eşlik ediyor duygularına. Ona gitmek istiyosun, koşarak hemde. Ama o başkaları ile mutlu oluyor, gidemiyosun. Bazen kalkıyosun duygularını paylaşmak için dert ortağı arıyosun, bulamıyosun. Bulsan ne olacak ki? Duygularını dindirecek mi? Biliyosun işte, seziyosun hiçbir şeyin seni iyileştiremeyeceğini...



Aşk, bizim için gökkuşağıydı; Sanırım renk körü olduk...


Her insanın benliğini taşıyan bir cümle vardır. Lakin ya öznesi eksiktir ya da yüklemi yoktur.

Çağlayan Boztepe

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,